Ara verdikten sonra dil öğreniminizi nasıl tekrar rayına oturtabilirsiniz?
![Ara verdikten sonra dil öğreniminizi nasıl tekrar rayına oturtabilirsiniz?](https://a.storyblok.com/f/112937/568x464/afcd900c6b/language_learning_after_a_break_hero.jpg/m/620x0/filters:quality(70)/)
Bir dil öğrenmek zor bir iş olabilir ve oldukça fazla özveri gerektirir. Ara vermek tamamen anlaşılabilir bir durumdur ve aslında faydalı bile olabilir. Araştırmalar, öğrenmeye ara vermenin daha yavaş sonuçlar anlamına gelebileceğini, ancak içeriğin hafızamızda çok daha uzun süre kalacağını ortaya koymuştur. Bu da çalışmalarınızı yeniden başlatmak için yanlış bir an olmadığı anlamına gelir.
Dil öğreniminizi tekrar rayına oturtmak istiyorsunuz ama nereden başlayacağınızdan emin değil misiniz? Başarılı bir geri dönüş yapmanıza yardımcı olacak birkaç ipucumuz var.
1. Cesaretiniz kırılmasın
Ara verdiğiniz için kendinizi azarlamak yerine, senaryoyu yeniden çerçevelendirin. Ara vermek size kendinize odaklanma, diğer hobilere enerji harcama ve yenilenmiş bir motivasyonla geri dönme şansı verir. Bu, her şeyin bittiği ya da başarısız olduğunuz anlamına gelmez, sadece zaman içinde bir duraklamadır. Michael Jordan bile basketbola iki yıl ara verdikten sonra geri dönüp Chicago Bulls ile üç NBA şampiyonluğu kazanmıştır.
2. Pasif olarak başlayın
Bir dil öğrenmek sıkıcı olmamalı (ve olmak zorunda da değil)! Bu yüzden ilginizi çekecek bir şey seçin ve oradan başlayın. Bu, hedef dilinizde bir podcast dinlemek veya bir TV dizisi izlemek olabilir. Ya da YouTube veya TikTok'ta hedef dilinizi konuşan bazı içerik oluşturucular bulabilir ve onları takip etmeye başlayabilirsiniz. Temel olarak ders çalışmak gibi hissettirmeyen her şey. Ardından, dili ve kültürü özlediğinizi fark ederseniz, bu motivasyon dalgasını sürmenin ve daha aktif çalışmaya geri dönmenin zamanının geldiğini bileceksiniz.
3. Geri dönen öğrenci etkisini kucaklayın
İster bir ay ister on yıl olsun, çalışmaya ara verdiyseniz, muhtemelen her şeyi kaybettiğiniz korkusuyla çalışmaya geri dönmekten korkuyorsunuzdur. Ancak, başlamak için eğlenceli bir şey seçerseniz, düşündüğünüzden daha fazlasını bildiğinizi hissedebilirsiniz. Emin olun, dil becerileriniz düşündüğünüzden çok daha iyi!
Buna geri dönen öğrenci etkisi denir. Beyniniz uykunuzda bile her zaman işlem yapar ve bağlantılar kurar, bu nedenle ara verdiğinizi düşünseniz bile beyniniz ara vermemiştir. Bunun da ötesinde, kendinizi pasif bir şekilde bir dile kaptırmak tüm baskıyı ortadan kaldırır ve geriye sadece eğlenceli kısımlar kalır. Dolayısıyla, kendi düşük beklentilerinizi aşmak beyninizde bir şeyleri harekete geçirecek ve size geri dönmek için ihtiyacınız olan pozitifliği ve güveni verecektir.
4. Kendinizi dile maruz bırakın
En son neden öğrenmeyi bıraktığınızı düşünün. Belki de doğru öğretmeni bulamadınız? Belki de sonuçları göremiyordunuz. Ya da öğrenme tarzı sizin için doğru olmayabilir. Yeni bir yaklaşım, dil yolculuğunuzu başlatacak şey olabilir.
Yurtdışındaki dil kursları, sınıf öğrenimini gerçek dünya deneyimleriyle birleştirerek tam da bunu sunar. Sınıfta yeni kelimeler öğrendiğinizi, ardından bu yeni kelime ve ifadeleri köşedeki yerel bir pazarda doğrudan kullandığınızı hayal edin. Ya da kültürel bayramlar hakkında bilgi edindikten sonra o akşam ev sahibi bir aileyle bu olayı paylaştığınızı. Yurtdışı eğitim kursları, dil öğreniminizi tekrar rayına oturtmanın ve yol boyunca unutulmaz anılar biriktirmenin en iyi yoludur.
5. Bir hedef belirleyin
“Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, muhtemelen başka bir yere gidersiniz” sözünü hiç duydunuz mu? Hedef belirlemek hayatın her alanında önemlidir, özellikle de dil öğrenimi söz konusu olduğunda. Neden öğrendiğinizi düşünün ve buna göre hedefler belirleyin. Bir sınavı geçmek ya da bir kursu bitirmek için mi? Arkadaşlarınızla, ailenizle veya yurt dışı seyahatinizde iletişim kurmak için mi? Belki de sadece yeni bir beceriyle kendinize meydan okumak istiyorsunuz. Her iki durumda da, hedefinizi tanımlamak ve yazmak yolunuzda kalmanıza yardımcı olacaktır. Bazı örnekler şöyle olabilir:
“Yıl sonuna kadar B2 seviyesine ulaşmak istiyorum.”
“Haftada iki saatimi ders çalışarak ve bir saatimi dil podcast'i dinleyerek geçirmek istiyorum.”
“Büyükannemi bir sonraki ziyaretimde tercümana ihtiyaç duymadan onunla konuşmak istiyorum.”
“Yıl sonundan önce bir ayımı Londra'da İngilizce öğrenerek geçirmek istiyorum.”
“Bir sonraki dil sınavımı %80 veya daha yüksek bir puanla geçmek istiyorum.”
Bu ipuçlarıyla donanmış olarak, dil öğrenme yolculuğunuza yeni bir soluk getireceksiniz. Adım adım ilerleyin ve kendinizi göstermeye devam edin. İyi çalışmalar!