GO Blog | EF Blog Türkiye
Seyahat, diller ve kültür hakkındaki son haberler EF Education First'ten
Menu

Birden Fazla Dil Konuşmak mı İstiyorsunuz? 3 Poliglot Gizli İpuçlarını Sizinle Paylaştı

Birden Fazla Dil Konuşmak mı İstiyorsunuz? 3 Poliglot Gizli İpuçlarını Sizinle Paylaştı

Birden fazla dil konuşmak birçok insan için bir hayaldir. Poliglot olmak - birkaç dili akıcı bir şekilde konuşan biri - özellikle etkileyici bir başarıdır. Birden fazla dilde yeterlilik kariyerinizde ilerlemenize ve yeni sosyal bağlantılar kurmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca yeni ülkeler ve kültürler arasında gezinirken seyahat deneyimlerinizi de zenginleştirir.

Herkesin dil öğrenme hayallerine ulaşmasına yardımcı olacak gizli ipuçlarını ve en iyi tavsiyelerini almak için üç poliglotla konuştuk.

Poliglotlarımızla tanışın

Ines, Pazarlama Direktörü, Fransa

Fransızca: Anadili 

İngilizce: C2

İspanyolca: C1

Guillermo, Kurumsal Kategori Müdürü, Almanya 

İspanyolca: Anadili

İngilizce: C2

Almanca: C2

Alvaro, Avukat, İspanya

İspanyolca: Anadili

İngilizce: C2

Fransızca: C2

Arapça: Başlangıç

Portekizce: Başlangıç

1. ipucu: İlk günden itibaren konuşmaya başlayın

Yeni bir dil öğrenirken, konuşmaya başlamak için belirli bir dönüm noktasına ulaşana veya kendinizi 'hazır' hissedene kadar beklemek yaygındır. Ancak poliglotlarımızın hepsi bunun öğrenmenin en iyi yolu olmadığı konusunda hemfikir. Alvaro, “Kendinizi geliştirmenin en iyi yolu, dili anadili olarak konuşan kişilerle konuşmaktır,” diyor. Bu, öğrenmenizi pekiştirmenin tek yoludur ve ayrıca yeni bir dilde iletişim kurabileceğinizi bilmek size güven verecektir. Ines, “Utangaç olmayın ve denemeye cesaret edin” diyor.

2. ipucu: Yurtdışında eğitim alın

Ines İspanyolca'yı Meksika, Arjantin ve İspanya'daki tatillerde ve yurtdışı eğitim gezilerinde öğrendi. Alvaro gençliğinde Lüksemburg'a taşındığında İngilizce ve Fransızca, Guillermo ise 2007'de Almanya'ya taşındığında Almanca öğrendi.

Yurt dışına taşınmak, her gün kendinizi dile kaptırmanız için harika bir yol sunar ve dil becerilerinizi hızlı bir şekilde geliştirmenin en iyi yoludur.

3. ipucu: Dil karmaşası yolculuğun bir parçasıdır

Ines, dilleri yurtdışında, kendi yerel bağlamlarında öğrenmenin, onları çok fazla karıştırmaktan kaçınmasına yardımcı olduğunu söylüyor. “Yurtdışında yaşarken her iki dili de geliştirdiğim için dilleri karıştırma konusunda sorun yaşamıyorum. Eğer bir dilde istediğim kelimeyi bulamazsam her zaman bir B planım olduğunu düşünmeyi seviyorum.”

Guillermo hala dilleri karıştırdığını, özellikle de İngilizce ve Almanca arasında anlamları farklı, yazlışları aynı sözcüklerde hata yaşadığını söylüyor. “Bazı Almanca kelimelerin İngilizceye çok benzemesi (ve tam tersi) yardımcı olmuyor, dolayısıyla arada bir karıştırmak kolaydır. Ve bazı teknik terimleri sadece Almanca olarak öğrendikten sonra hareket halindeyken Almanca'dan İngilizce'ye çevirmek de oldukça zorlayıcı olabiliyor.”

Alvaro da aynı fikirde ve “Bunun her an olabileceği gerçeğini bir kenara bıraktım” diyor.

Nihayetinde, deneyimli poliglotlar bile dil karmaşası yaşar. Bunun olabileceğini kabul ettiğiniz anda, bilmediklerinizin yarattığı stresi geride bırakabilir ve bildiklerinize odaklanabilirsiniz. 

4. İpucu: Nihai hedefi düşünün

Kendinize neden dil öğrenmeye başladığınızı ve bunun getirebileceği potansiyel faydaları hatırlatın. Kariyer fırsatlarını, seyahat deneyimlerini veya farklı kültürlerden insanlarla bağlantı kurmayı düşünerek durgunluk dönemlerinde motivasyonunuzu yeniden canlandırın.

Guillermo, dil becerileri olmasaydı şu anki işine sahip olamayacağını söylüyor. “İlk işime sadece dil becerilerim sayesinde girdim. İş oldukça fazla deneyim gerektiriyordu ve benim hiç deneyimim yoktu. İşe alım müdürü dil becerilerimde daha büyük bir fırsat gördü. Ne Google Translate ne de ChatGPT hiçbir zaman farklı dilleri konuşma ihtiyacının yerini alamayacak. Bire bir iletişim (telefonda ve yüz yüze) iş yapmanın çok önemli bir parçası olmaya devam edecek.”

Ve Alvaro'nun örneğinde, iş için üç dili de konuşmanın yanı sıra, Fransız eşiyle evde de her gün Fransızca konuşuyor. “Birden fazla dil bilmeseydim ne yaptıklarımı ne de şu anda yaptıklarımı yapabilirdim” diyor.

5. İpucu: Son bir tavsiye

İlginçtir ki, konuştuğumuz üç poliglot da aynı son tavsiyeyi paylaştı: sabırlı olun! Yeni bir dil öğrenmek kolay değil ve zaman alıyor. Ama kesinlikle buna değer!

EF GO blog bülteni ile seyahat, dil ve kültür hakkında en son haberleri alın.Beni kaydet