EF Hikayeleri: Japonya'dan Ayano EF Boston'da
Bir arkadaşımdan ilham alarak Boston'da yurtdışı eğitimi almaya karar verdim.
Geçen yaz bir eğitim kampına katıldım ve orada tanıştığım arkadaşlarım bana yurtdışında eğitim alma konusunda ilham verdi. Lisemle önceden görüştükten ve devamsız sayılacak olmama rağmen sınıf tekrarı yapmak zorunda kalmayacağımı teyit ettikten sonra Boston'a gitmeye karar verdim. Boston'u seçtim çünkü sadece büyük bir şehir değil, aynı zamanda çok fazla doğası var ve yaşamak için güzel bir yer olacağını hissettim.
Boston'da yaşam
Boston'da ulaşım rahattır ve planlanan saatte gelmese de sık ve ucuzdur. Boston halkı da çok nazikti ve yol sorduğum herkes bana gülümseyerek yardım etti. Ayrıca, Boston'daki binalar gerçekten çok güzel ve kendinizi bir filmdeki ana karakter gibi hissedebilirsiniz ve çok ilginç olan birçok müze ve üniversite var, bu yüzden Boston'u yurtdışında bir eğitim yeri olarak şiddetle tavsiye ediyorum.
Boston'da eğitim hakkında düşüncelerim
Boston'da okurken proaktif olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Dürüst olmak gerekirse, zamanınızı hiçbir şey yapmadan geçirebilirsiniz, ancak bunun Japonya'da olmaktan bir farkı yok. Benim durumumda, insanlarla mümkün olduğunca çok konuşmaya çalıştım ve bu sayede birçok arkadaş ve tanıdık edindim.
İngilizce becerilerim açısından gelişip gelişmediğimi bilmiyorum, ancak arkadaşlarımla İngilizce konuşmaya alıştığımı hissediyorum, bu yüzden bunun İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek için harika bir yol olduğunu düşünüyorum.
Bunu yapmamanın pişmanlığı sonsuza kadar sizinle kalacak. Gitmek isteyip istememeniz önemli.
Eğer gitmezsem, hayatımın geri kalanında pişmanlık duyacağım.
Elbette endişeliyim ama Japonya'da endişelensem bile hiçbir cevap alamayacağım. Gittiğimde bunu çözmem gerekiyordu. Yurtdışında beni destekleyen birçok insan vardı ve sahip olduğum endişeden çok daha fazla öğrenecek ve eğlenecek şeyim vardı.
İngilizce konuşup konuşamamamın bir önemi yoktu. Gitmek isteyip istemediğimin daha önemli olduğunu düşündüm. Aslında çok fazla İngilizce bilmediğim halde oraya gittim ama harika zaman geçirdim. Gitmek için en ufak bir isteğiniz bile varsa, tek yapmanız gereken bunu yapmak!