EF Hikayeleri: Hollanda'dan Gijs EF Auckland'da

Lise diplomamı aldıktan sonra bir yıl ara vermeye karar vermiştim. Ne okumak istediğimi tam olarak bilmiyordum, bu yüzden bir yıl ara vermek en ideal sonuç oldu. O yıl boyunca seyahat etmek istiyordum ve aile tecrübelerinden bunun EF ile mükemmel bir şekilde mümkün olduğunu biliyordum. EF'nin birçok destinasyonunu araştırmaya başladığımda Auckland hemen gözüme çarptı. Aslında buranın hayalimdeki destinasyon olduğuna çabucak ikna oldum ve böylece her şeyi ayarlamaya başladım. EF'nin iyi kişisel yardımı sayesinde bu çok kolay oldu, hiçbir soru cevapsız kalmadı. 18 Eylül'de nihayet o gün geldi. Schiphol Havaalanı'nda aileme veda ettim, ancak onlarla üç ay sonra tekrar buluşacaktım. Uçağa adımımı attığım anda maceranın başladığını anlamıştım.

Harika bir rezidans ve eğitim sınıfları

Yeni Zelanda topraklarına ayak bastıktan kısa bir süre sonra rahat ve misafirperver Yeni Zelandalılarla tanıştım. EF aracılığıyla ayarlanan transferim çoktan beni bekliyordu ve beni konutuma götürdü. Artık daireyi ve özellikle de diğer sakinleri çok merak ediyordum. Her iki durumda da, daha iyi bir şey dileyemeyeceğim ortaya çıktı. Toplam 10 kişilik odası olan güzel bir dairede kaldım. Evin Harbour Köprüsü'ne bakan bir balkonu vardı. Oda arkadaşlarım da en az konutun kendisi kadar harikaydı. Hemen gruba dahil edildim ve ilk gece hep birlikte yemeğe çıktık. Ertesi sabah sadece 5 dakikalık yürüme mesafesinde olan okula gittim. Orada da aynı şekilde coşkuyla karşılandım. Tüm yeni gelenlerle birlikte okulu ve şehri gezdik ve öğleden sonra hemen ilk derslerime başladım. Dersler çok eğlenceli ve yararlıydı ve genellikle aktiftiniz. Lisedeki gibi sıkıcı bir kitap üzerinden çalışmaktan çok farklı.

"Down Under" usulü boş zaman

Aslında her zaman ya sabah ya da öğleden sonra dersim vardı ve bu yüzden başka şeyler yapmak için çok fazla boş zamanım vardı. Oda ve sınıf arkadaşlarımla sık sık sinemaya gider, bowling oynar, futbol oynar, Albert Park'ta dinlenir, Skytower'da öğle yemeği yer ya da okulun salonunda takılırdım. Yani yapacak çok şey vardı. Hafta sonları neredeyse hiç evde olmuyordum. Auckland bölgesinde yapılacak ve görülecek çok şey var, bu yüzden sık sık dışarı çıkardık. Devonport, Waiheke, Rangitoto, Hobbiton, Tongariro, Bay of Islands ve daha birçok önemli yere gittim. Ayrıca, Yeni Zelanda rugby oyuncularının komşu Avustralya'yı yenerek dünya şampiyonu olmalarını hep birlikte barda izledik. Bu inanılmaz bir deneyimdi! Yeni Zelanda'daki her şey eşit derecede güzel ve bir "VAY CANINA!"dan diğerine geçiyorsunuz.

Sonuç olarak, inanılmaz bir deneyimdi ve bunu dünyada kaçırmazdım. Ömür boyu sürecek arkadaşlar edindim, en güzel manzaraları gördüm ve bunun da ötesinde inanılmaz bir macera yaşadım. Bu yüzden tereddüt etmeyin ve EF'nin size sunduğu fırsatları iki kolunuzla yakalayın!

Sorularınız için lütfen [email protected] adresine e-posta göndermekten çekinmeyin.

Teşekkürler! Gijs Thedinga