EF Hikayeleri: İsviçre'den Laura EF Malta'da

Her şey iki yıl önce kendime "Şimdi yeni bir dil eğitimi gezisi için mükemmel bir zaman" dediğimde başladı.

EF'yi sık sık duyduktan sonra, İngilizce konuşulan bir şehirde kısa süreli bir dil eğitimi gezisi hakkında bilgi almak için Lugano'daki ofislerini ziyaret ettim. Lugano'daki EF ekibiyle yaptığım birçok görüşme ve rehberlikten sonra nihayetinde Malta'yı seçtim - bu karardan daha mutlu olamazdım!

Her yeni deneyim gibi, bu da nispeten kısa olmasına rağmen (üç hafta), çeşitli nedenlerle biraz gerginlik yaratabilir: yeni bir ülkeye yalnız seyahat etmek, yeni bir okula gitmek, kimseyi tanımamak vb. EF, özellikle bu şüphe ve güvensizlikleri gidermek için, öğrencilerin denizaşırı bir destinasyona gitmeden önce gerekli tüm bilgileri aldıkları bilgilendirme oturumları düzenliyor. Bu oturumlar, okulun ilk gününü nasıl geçirecekleri, önemli adresleri nerede bulacakları, okul programı ve diğer pratik detaylar gibi konuları kapsıyor. Destekleyici EF Lugano ekibinin yardımı zihnimi rahatlattı ve sorunsuz bir başlangıç yapmamı sağladı.

(Kısa ama yoğun) yolculuğuma dönersek, Malta'nın sıcak havayı sevenler ve aşırı kalabalıktan kaçınarak daha küçük ila orta ölçekli bir okula gitmeyi tercih edenler için ideal bir yer olduğunu paylaşarak başlamak istiyorum.

İlk hafta, kendimi yalnızca İngilizce olarak ifade etmeye ve yerel geleneklere ve ev sahibi ailemin yaşam tarzına alışmak zorunda kaldığım için benim için oldukça zorlayıcıydı. Ancak günler geçtikçe, sınıfta gelişen ve farklı kültürlerden gelen insanların varlığıyla zenginleşen harika ortama kendimi tamamen kaptırarak giderek daha güvenli ve mutlu oldum.

Okul ve Lugano'daki EF ofisi arasındaki mükemmel işbirliğini hemen fark ettim: ne zaman bir şüphem olsa veya herhangi bir sorunla karşılaşsam, herkes bana yardımcı olmaya hazır ve istekliydi.

Okulun öğretmenleri hem bilgili hem de yetenekli, dil gelişimi için her zaman destek ve rehberlik sağlamaya istekliler. Beni en çok etkileyen şey, öğretmenlere, müdüre ve tüm personele gayri resmi "tu" formuyla hitap edebilmenizdi. Bence bu, diğer öğrenciler arasında ve öğrencilerle öğretmenler arasında çok olumlu bir atmosfer yarattı.

Çalışmanın yanı sıra, gündüz ve akşamları her zaman organize aktiviteler (hem spor hem de kültürel) ve bu güzel adayı keşfetmek, yeni arkadaşlar edinmek ve dil pratiği yapmak için çok ilginç hafta sonu gezileri vardı.

Ev sahibi ailem harikaydı; herkes arkadaş canlısı ve çok açıktı. İngilizcemi geliştirmeme daha da yardımcı olan çok sayıda sohbet ettik.

Yeni yerler, farklı kültürler keşfetmek ve tabii ki dil becerilerinizi geliştirmek için herkese EF ile bir dil eğitimi gezisine çıkmalarını şiddetle tavsiye ederim. Bu, kişisel gelişimi teşvik eden ve kalbinizde silinmez bir iz bırakan bir deneyimdir.

Sadece bir hafta sonra Dublin'de yeni bir maceraya atılacağım ve bunun nasıl geçeceğini gerçekten merak ediyorum.