GO Blog | EF Blog Türkiye
Seyahat, diller ve kültür hakkındaki son haberler EF Education First'ten
MenuÜcretsiz Katalog

Fransa’ya Uyum Sağlamak: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler

Fransa’ya Uyum Sağlamak: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler

Ah Fransa! Gevrek baget ekmeğinin, lezzetli pastaların ve enfes şarapların ülkesi… Fransa şu hayattaki en iyi şeyleri tadacağın yer, dolayısıyla kültürel görgü kurallarının çoğunun yemekle alakalı olması şaşırtıcı değil. Rahatça uyum sağlaman ve tam bir Parisli olman için, işte bir kaç tavsiye:

  1. SERVİS BECERİSİ

Kendi bardağını kendin doldurma. Bekle, servis edilsin. Diyelim yarım saat geçti ve sen hala şarap şişesine melül melül bakıyorsun, o zaman masa arkadaşına bir bardak daha şarap isteyip istemediğini sor. Eğer evet derse, ikiniz de kazandınız! Zarif bir şekilde önce arkadaşının bardağını sonra da kendininkini doldurabilirsin. En iyi ipucu: bardağı ağzına kadar doldurma sakın – ze French için kısıtlama en önemli şeydir.

Bahşiş bırakırken sayıyı yuvarla. Servis bedeli ücrete dahil edildiğinde, normalde müşteriler para üstünü almazlar. Eğer servis gerçekten çok iyiyse (ki genelde öyle olur, bakma sen diğerlerine), daha fazla bahşiş bırakabilirsin.

  1. PEKİ YA EKMEK?

Bir değil, iki tane ekmek al. Baget ekmek Fransız mutfağının olmazsa olmazıdır. Kahvaltı mı yapılacak? Tuzlu yağ ve reçel, yanında baget ekmek. Öğlen yemeği? Salata ve baget ekmek. Akşam yemeği? Sıcak bir kremalı çorba – tabi baget ekmek de yanında. Yani fırından taze çıkmış baget ekmek almaya gidiyorsan, iki tane al mutlaka.

Baget ekmeği bıçakla kesme. Hele düzgün bir şekilde dilimlemeyi aklından bile geçirme. Güzel bir örtüyle ya da kendi orijinal kağıdıyla masaya koy ekmeği, herkes istediği kadar koparsın.

  1. YEMEK ESNASINDA…

İki elini de masanın üzerinde tut. Bir eli dizin üzerinde tutmak bazı ülkelerde bir gelenek olsa da, bu Fransızlar için çok ayıptır (tut-tut). Ellerin her daim görünür olmalı ama dirseklerin görünmemeli – asla dirseklerini masaya dayama.

Hapur hupur sesler çıkarma. Ne kadar lezzetli olursa olsun, çorbayı garip seslerle mideye indirmek edepsizlik olarak algılanır.

  1. BIÇAK KULLANIMI

Salatayı kesme. Yeşillikleri kesip biçmek yerine, çatal kaşık kullanarak minik demetler halinde ye. Voilà!

Önüne gelen her bıçakla peynir kesilmez. Her bir peynir çeşidinin kendine has bir bıçağı var – sert peynirlerin ayrı, yumuşak peynirlerin ayrı bıçağı var. Daha da ötesi, her peynirin özel bir kesilme biçimi var. Şimdi o konulara girmeyelim, ayrı bir yazıda anlatırız.

  1. ÇABALAMADAN ŞIK OLUNUR MU?

Spor kıyafetler olmaz. Basketbol şortları ve tişörtler sahada giymek içindir – sokakta değil. Pijamalardan bahsetmiyoruz bile! Rahat rahat pijamalarımla bir koşu bir markete gidip gelirim de kimse görmez deme. Asla gözden kaçmaz!

Abartıya da kaçma. Tamam, anlıyoruz, arada ince bir çizgi var. Burada amaç çaba harcamak ama çok da değil. Dağınık saçlar ve ruj ya da şık bir tenis ayakkabısı ve hoş bir elbise mesela.

  1. ÖPÜCÜK SANATI

Kaba olma. Kibar el sıkışmalara ya da garip sırt sıvazlamalara alıştıysan öpücük biraz tuhaf gelebilir sana. İki yanağından (ama yanaklar değmeden), şöyle dudaklarını büzüp kibar bir öpücük sesi çıkartarak öpmeyi dene. Daha enteresan bir şey söyleyelim, öpücük sayısı bile bölgeden bölgeye değişebiliyor.

Herkesi tek tek selamla. Bir arkadaş grubuyla karşılaştın diyelim, ya herkesi tek tek selamla ya da kocaman bir merhaba yolla tüm gruba. Öpücüğe gerek kalmadı! Vedalaşırken de kullan bunu, öyle gizlice kaçmak yok, herkes kesin fark eder ve intikamları acı olur.

  1. SOĞUKKANLI OL

Tanımadığın insanlara “siz” diye hitap et. Hele ki emin değilsen. Bu seni garip bakışlardan ve cevaplardan kurtaracak. Konuşmanın ortasında muhabbet ilerleyince “siz”den “sen”e geçersin, bu garip değil, rahat ol.

Duygularını çok belli etme. Fransa’da olay, heyecandan çığlık atasın gelse de sakin yani blasé kalmaktır. Poker face olmaya çalış ve minik omuz silkmelerde ustalaş. Neşeni, heyecanını paylaş tabii ama ortamı domine edip insanların huzurunu da bozma.

  1. ŞEREFE!

Herkes içkisini almadan içmeye başlama. Aynı yemekteki gibi, bir Fransız masasında içmenin de kendi kuralları var. Önce bir herkes içsini alsın, bir tokuşturulsun, ondan sonra ilk yudumunu alırsın. Yemeği içkiyi paylaşmak sosyal bir olay, tek takılma!

Yavaş yavaş iç. Fransızlar açlığı yatıştırmak için yemez; susuzluğu dindirmek için içmezler. Azar azar yerler, yudum yudum içerler. Her şeyi bir anda yutmaya çalışma, mesele yemekten ve sohbetten zevk almak!

Yazanlar: Florence & Livia.

EF ile Fransızcayı Fransa'da ÖğreninDaha detaylı bilgi alın
EF GO blog bülteni ile seyahat, dil ve kültür hakkında en son haberleri alın.Beni kaydet

Dünyayı keşfedin ve yurt dışında bir dil öğrenin

Detaylı bilgi