Hawaii’yi Sevmek İçin 10 Neden
Harika plajları, etkileyici kültürü, parıldayan deniziyle ve ayrıca dünyanın en iyi sörf deneyimlerinden birini yaşama imkanıyla Hawaii dünya üzerindeki bir cennet gibi. Hawaii’yi sevmek için 1001 neden var, fakat ben bunları 10’a indirgemek için elimden geleni yaptım. Pasifik’in incisini sevmek ve bugün eşyalarını toplaman için işte 10 neden (Aynen, bu makaleyi okuduktan hemen sonra.)
DANS MESELESİNE GELECEK OLURSAK…
Hula dansı bu takım adalardaki belki de en ikonik unsurlardan biri. Fakat bu dans, hasır eteklerden ve Hawaii’de neredeyese her film setinde gördüğünüz çiçek taçları olan _Leis’_den çok daha fazlası. Hula, dans ve şarkıyı birleştirerek eski Hawaii kültürü ve gelenekleri hakkında hikayeler anlatan, diz bükmenizi gerektirip vücüdunuzda bazı bölgelerin su toplamasına bile neden olabilecek zorlu bir sanattır. Tarih derslerinde böyle konular olsaydı eminim benim için daha akılda kalıcı ve hatta daha ilgi çekici olurdu.
VE ELBETTE PARTİLER
Luau aslında partilerin _kahuna’_sı (çok büyük dalga anlamına gelen sörf terimi) olarak bilinir. Bu partilerde genellikle yenebilecek her çeşitte deniz ürünü ve etin olduğu bir açık büfe sunulur. Bu yüzden o kadar yiyeceğin arasında diyet yapmayı unut ve bikini içinde nasıl görüneceğini kesinlikle düşünme – Ve yapacağın tek şey olabildiğince az kaygılanarak günün tadını çıkarman ve güzel vakit geçirmen olmalı. Tıka basa doyduktan sonra, Polinezya’ya özgü bazı geleneksel dansları izlemenin yanı sıra belki de Samoa ateş danslarını izleme şansını da yakalayabilirsin.
ARKANA GÜZELCE YASLAN
Sana mümkün olduğunca az kaygılanarak günün tadını çıkarman gerektiğini söylediğimi hatırlıyor musun? Bunun altını çizmem gerek, çünkü bu Hawaii’deki yaşam tarzı için çok önemli. Birkaç yazı öncesine bakarsan Hawaii dilinin nasıl rahat bir yaşam tarzı üzerinde yoğunlaştığını göreceksin ve her zamanki gibi bu yoğunlaşma dille de sınırlı kalmıyor. Hepsi kendin, etrafındakiler, bulunduğun çevre ve yavaş tempo kurma arasındaki denge ile alakalı. Ayrıca Hawaii’de her günü sevgi, mutluluk ve nezaket içinde yaşamak da çok önemli bir detay. Kulağa biraz abartı gibi geliyor ama bana güven; gerçekten denildiği kadar güzel bir yer.
SU ALTI DÜNYASI BİR HARİKA
Şnorkelle yüzme ve scuba diving (su altı dalışı) Hawaii’nin olmazsa olmazları: Balık Hoaloha’larımız (Hawaii dilinde arkadaş) ve muhtemelen büyükannenden daha yaşlı kaplumbağalarla yüzerek güne başlamaktan daha güzel ne olabilir? Molokini gezine başlaman için harika bir yer – Bölge küçük bir adadan çok batık bir volkanik kratere benziyor ve 250’den fazla deniz canlısı türüne ev sahipliği yapıyor. Okyanus tabanını renkli ihtişamı ile görmek unutamayacağın bir deneyim olacak.
DOĞA YÜRÜYÜŞÜ İMKANLARI MUHTEŞEM
Tatilin boyunca egzersiz yapmayı istiyorsan, gerçekten endişelenmeyi bırak. Sana burada bunun yasak olduğunu zaten söylemiştim. İkincisi, Hawaii ulusal parkları ve dağları sana ekstra bir çaba harcatmadan, özellikle bacak egzersizi yapmana yardımcı olmacak. Mesela Haleakala Ulusal Parkı’na git. Orada Pipiwai Yolu’ndaki ferah bambu ormanın arasından yaklaşık üç saat süren bir doğa yürüyüşüne çık ve yaklaşık 120 m uzunluğundaki Waimoku Şelalelesi’nde gezintini sonlandır. Ve, Seven Sacred Pools’ta yüzmeyi unutma.
BOL MİKTARDA ANANAS
Taze meyvenin kıymetini bilmemezlik etmeyin. Eğer tüm yıl boyunca tropik bir bölgede yaşıyorsan, bu duruma gerçekten gıpta ederim. Çünkü bizim gibi daha soğuk ve çetin iklimlerde yaşayan, her zaman taze meyve bulma imkanına sahip olmayanlar için yılın her günü taze meyveye ulaşabilmek harika bir olay. Ananasın bol miktarda bulunması Hawaii’yi sevmen için çok büyük bir sebep olmayabilir, fakat orada bulunmak için güzel bir sebep.
VE SÖRFTE DÜNYA BİRİNCİSİ
Sörfü doğduğu yerden daha iyi nerede öğrenebilirsin? Sörf yapmak eski Hawaiililer tarafından bir spor ya da bir hobi olarak kabul edilmezdi; sörf kültürlerinin bir parçasıydı ve sanattan çok daha öte bir şey olarak kabul ediliyordu. Bu sanat türü, Hawaii dilinde ‘dalgalar üzerinde kayma’ anlamına gelen he’ nalu olarak adlandırılmıştır. Hawaiililer okyanusa girmeden önce, okyanusla başa çıkmak için tanrılarından kendilerini korumalarını ve onlara güç vermelerini isterlerdi. Aslında bizim de annemizden veya patronumuzdan bir şeyi yapmak için izin almadan önce yaptığımıza benziyor.
AKTİF VOLKANLAR
Yaklaşık 3000 metre yüksekliğinde Haleakala tepesine çıkmak dayanıksız olanların yapabileceği bir şey değil. Gün doğumunu izleyebilmek için randevu almayla alakalı yeni uygulamalar var, fakat yukarıya çıkmak için yapacağınız zorlu yolculuk kesinlikle manzarayı görmeye değer. Hawaii’de beş aktif volkan var. 1983’ten beri sürekli patlayan ve dünyadaki en aktif volkanlardan biri olarak kabul edilen Kilauea Volkan’ını izlemeni öneririm. Evet, bu volkan tahmin edebileceğin gibi çok hareketli, National Geographic tarzı görülmeye değer bir manzarası var. Ayrıca, lavların denizle buluşmasını görebilme imkanın da var.
KAMBUR BALİNALARIN EVİ
Hawaii’de dikkate değer pek çok vahşi canlı türü var fakatbunlardan en etkileyici olanlanı Maui adası civarında yaşayan 30.000 kiloluk okyanus sakinleridir. 10.000’den fazla balina eş bulmak, doğum yapmak ve yavrularına bakmak için Alaska’ya gittiğinden dolayı, onları görebilmek için iyi vakitler Ocak ve Mart ayları arasıdır.
HARİKA KAHVELER HER YERDE
Hayır, burada Starbucks’tan bahsetmiyorum. Kona Adası’nda, kendi kahvesini kendi yetiştiren, toplayan, ve yapan yüzlerce çiftlik var. Bu yüzden ada içinde yer alan birçok kafe görebilirsiniz. Yüksek rakım, yoğun bulutluluk ve Hualalai Volkanı’ndan gelen zengin volkanik topraklardan dolayı kahvenin kendine özgü çok farklı bir tadı var. Daylight Mind kahvelerini tadıp ağız tadına en uygun kahveyi bulmak varken kim şarap tadımına gitmek ister ki?