GO Blog | EF Blog Türkiye
Seyahat, diller ve kültür hakkındaki son haberler EF Education First'ten
MenuÜcretsiz Katalog

İngiltere Hafta Sonu Turunda Gitmen Gereken 7 Şehir

İngiltere Hafta Sonu Turunda Gitmen Gereken 7 Şehir

İngiltere‘nin kırsallarında birbirinden güzel onlarca şehir sıralanmışken, İngiltere’ye gidip sadece bir şehirde vakit geçirerek İngiltere hafta sonu turu yapmak olmaz! Tarihi şehirlerden manzarası muhteşem sahillere ve lezzetli yemek noktalarına kadar, muhteşem bir hafta sonu gezisi (ya da günübirlik  bir gezi) yapabileceğiniz en güzel yerleri senin için derledik.

1. LONDRA’DA YOLUNU KAYBET

Tüm dünya tarafından bilinen ikonik şehir simgeleri, tarihi, ve kültürü ile ülkenin hareketli merkezi olan başkent Londra‘sız bir İngiltere gezisi eksik bir gezidir. Yoğun ve telaşlı olduğu kadar hayat dolu olan Büyük Şehir Londra’yı bu kadar büyüleyici yapan da aslında bu özelliği. Buraya gelirken fotoğraf makinanı sakın unutma, zira şehrin her bir köşesi muhteşem kareler çekme imkanı sunuyor: Buckingham Sarayı, Big Ben, London Eye ve Trafalgar Meydanı birbirine yürüyüş mesafesinde bulunurken, Londra Kalesi, Hyde Park ve Londra’nın diğer tüm ünlü müzeleri ise sadece kısa bir metro yolculuğu uzaklıkta. Dünya standartlarındaki yemek kültürü ve çılgın alışveriş imkanlarından bahsetmemizi ister misin? En iyisi bu konuyu başka bir yazıya saklayalım!

2. OXFORD’DA SUYUN TADINI ÇIKAR

İngiltere’de hafta sonu kaçamağının ilk adımı Londra’yı güzelce gezip, metro yoğunluğu başarılı bir şekilde atlattıysan, biraz tempo ve manzara değişikliğine ne dersin?  Trenle sadece bir saat uzaklıktaki Oxford, bu değişiklik için birebir! Bu tarihi üniversite şehrini en iyi şekilde gezmek için geleneksel ve küçük bir ahşap kayıkla nehir turu yapabilirsin. Üstelik bunun için kürek çekmene de gerek yok, büyük bir çubukla akıntı yönünde ileri doğru gitmen çok kolay. Kayık ile gondol arasındaki bu nehir turuna İngilizler ‘punting’ diyorlar, inan bana bu gerçekten ama gerçekten çok güzel bir etkinlik.

3. BRIGHTON’DA SAHİL KEYFİ YAP

Tarz sahibi her şeyin Mekke’si olan Brighton, genç ve havalı kişilerin akın ettiği bir sahil şehri. Lanes’de yürürken, geleneksel bir kafede bir dilim kek ve kahve molası vermeden önce, vintage kıyafet dükkanlarında alışveriş yapacak, ikinci el kitap ve plak dükkanlarında kaybolacak, kendini yerel el yapımı ürünler için pazarlık yaparken bulacaksın. Sanat galerilerini ziyaret ettikten, muhteşem Brighton Pavilion’unun resmini çektikten ve Sea World’de su altı canlılarını gördükten sonra, sahilde yürüyüş yaparak meşhur iskeleye giderek bir müddet sadece yiyecek kovalayan martılar izlemelisin.

4. CAMBRIDGE’İN BÜYÜSÜNE KAPIL

Eğer Oxford’da ‘punting’ keyfine varma şansını yakalayamadıysan, üzülme, Cambridge‘in nehir kıyısında size şehri şık bir şekilde gezme fırsatı sunacak çok sayıda ahşap tekne sıralanmış durumda. Şehrin her tarafına yayılmış 31 kolejiyle tüm şehri adeta bir üniversite kampüsü gibi kullanan saygın Cambridge Üniversitesi’nin akademik havasını içine çekerken, kartpostollardan saklı kalmış bu muhteşem binaların Cambridge’e gerçek İngiliz hissiyatını veren önemli öğeler olduğunu da unutma. Şimdi şık bir çayevinde öğleden sonra çayına kim evet der?

5. WINDSOR’DA GEÇMİŞİN İZLERİNİ SÜR

Buckingham Sarayı’nda canı sıkılan Kraliçe sence nerede vakit geçirmek ister? Tabii ki Windsor! Thames Nehri kıyısına konumlanmış olan bu muhteşem küçük şehri zaman adeta unutmuş gibi: heybetli Windsor Kalesi büyük yeşil park içinde uzanırken kapılarını Kraliçe’nin hafta sonu evinin nasıl olduğunu merak eden ziyaretçilere açıyor (daha fazla sürpriz bozan bilgi vermeyeceğim!). Kalenin etrafında kıvrılan parke taşlı yollar, kraliyet dönemine ait pasajlardan ve nehir kenarına sıralanmış bistrolardan geçerek sevimli İngiliz publarına çıkıyor. Kraliçe’nin kendisini nasıl ödüllendirdiğini bilemesek de, ücretsiz tadımlık lezzetler veren fudge-çikolata mağazasına yapılacak bir ziyaret bizce herkesin yapılacaklar listesinde olmalı!

6. BRISTOL’DE İNGİLİZ YAŞAMINI DENEYİMLE

Burada, parke taşlı caddeler antik çayevlerine, hip brunch kafelerine ve popüler barlara ev sahipliği yapıyor. Sen şehir merkezinde öğle yemeğinizi yerken, Avon Nehri, Bristol‘ün merkezine doğru kıvrılırken, sakin sahin dolaşan yelken botlarını da beraberinde getiriyor olacak. Sürreal olduğu kadar mükemmel de bir görüntü. Dünyaca ünlü Clifton Suspension Köprüsü’nde gün batımını izlemeden önce büyüleyici SS Great Britain tahta güvertesini ve Bristol Kathedrali’ni keşfetmeyi de unutma!

7. BOURNEMOUTH’TA GÜNEŞİN TADINI ÇIKAR

Gerçekten mükemmel bir İngiliz sahil gezisine çıkmak istiyorsan 7 mil sahil şeridine sahip Bournemouth‘u mutlaka ziyaret etmelisin. İngiltere’nin en güneşli şehirlerinden biri olan bu canlı sahil kenti, New Forest dondurmalarını ve biraz ağır olduğu kadar lezzetli de olan fish & chipsi (ünlü İngiliz balık ve patates kızartması) tatmak için harika bir yer. Sörfçüler de sörf kıyafetlerini unutmasın! Avrupa’nın ilk yapay sörf kıyısı olan bu sahil boyu şehri aynı zamanda muhteşem manzaralara ve gün batımından safağa kadar parti yapabileceğin birbirinden eğlenceli bar ve kulübe de ev sahipliği yapıyor.

İngiltere'yi EF ile Keşfedin!Daha Detaylı Bilgi Alın!
EF GO blog bülteni ile seyahat, dil ve kültür hakkında en son haberleri alın.Beni kaydet

50'den fazla şehirde 10 dilden birini öğrenin

Detaylı bilgi