Yurtdışına seyahat için bilmeniz gereken 40 temel İngilizce ifade
Yeni bir yere gitmeden önce birkaç anahtar cümle öğrenmek seyahatinizi çok daha sorunsuz hale getirebilir. Yurtdışında eğitim almayı planlıyorsanız, bilginize bazı temel ifadeler eklemek başlangıç için harika bir yerdir.
Dünyanın en yaygın konuşulan dili olan İngilizce, birçok kişi tarafından neredeyse evrensel olarak kabul edilir. Bu nedenle, yaygın İngilizce seyahat kelimeleri ve ifadelerine aşina olmak dünyanın her yerinde, özellikle de Kuzey Amerika ve kıta Avrupa'sında çok kullanışlı olabilir. İşte gezginlerin bilmesi gereken temel İngilizce ifadeler rehberimiz.
Kibar olmak için kullanılan ifadeler
İngilizlerlerin için görgü kuralları önemlidir, ‘mind their Ps & Q’s' - görgü kurallarına dikkat etmek anlamına gelen eski bir İngilizce deyim. Görgü kuralları her kültürde hoş karşılanır. Bu basit kelime ve ifadeleri öğrenmek uzun sürmeyecek, ancak her yerde İngilizce konuşanlara dillerine ve geleneklerine saygı duyduğunuzu gösterecektir.
Hello (Merhaba)
Goodbye (Güle güle)
Good morning / afternoon / evening (Günaydın / tünaydın / iyi akşamlar)
Please (Lütfen)
Thank you (Teşekkür ederim)
Cheers (İngiltere'de en sık kullanılan 'teşekkür ederim' anlamına gelen söz)
May I have ___? (Bir ___ alabilir miyim?)
How are you? (Nasılsınız?)
Günlük seyahatler için faydalı ifadeler
Yani, kibar olmakta ustalaştınız. Şimdi de bu temel günlük ifadeleri hafızanıza kazıyın:
Where is the bathroom [UK] / restroom [US]?(Tuvalet nerede?)
Where is the bus station / train station? (Otobüs / tren istasyonu nerede?)
Is there somewhere I can charge my phone / laptop? (Telefonumu / dizüstü bilgisayarımı şarj edebileceğim bir yer var mı?)
I’m sorry, I don’t understand. Could you please repeat that? (Özür dilerim, anlamadım. Lütfen tekrar eder misiniz?)
Is there somewhere I can leave my bag / luggage? (Çantamı / bagajımı bırakabileceğim bir yer var mı?)
Where is the nearest supermarket? (En yakın süpermarket nerede?)
Yeme ve içme
I’d like a table for ___ people, please. ( ___ kişilik bir masa istiyorum, ütfen.)
Can I book a table for ___ people at 7 pm? (Akşam 7'de ___ kişilik bir masa ayırtabilir miyim?)
Can I have a menu? (Bir menü alabilir miyim?)
Bir şeyler için ödeme yapmak
I’d like to pay by card / cash. (Kartla / nakit ödeme yapmak istiyorum.)
Is a tip included on the bill? (Faturaya bahşiş dahil mi?)
Split the bill (Hesabı bölün - arkadaşlarınızla yemek yiyorsanız, restoran personelinden hesabı bölmeleri ve her birinizin yemeğin bir kısmını ödemesine izin vermelerini isteyebilirsiniz. Alternatif olarak, size ‘Do you want to split the bill?’ (Hesabı bölüşmek ister misiniz?) diye sorabilirler)
Tren ile seyahat
Toplu taşıma araçları sizi yanıltmasın. Bu ifadeler A noktasından B noktasına sorunsuzca ulaşmanıza yardımcı olacaktır:
Does this train go to ___? (Bu tren ___'ye mi gidiyor?)
I’m going to ___, is this the right platform? (Ben ___'ye gidiyorum, burası doğru peron mu?)
Can you please help me with my bag / luggage? (Çantamı / valizimi taşımama yardım eder misiniz lütfen?)
Where is the station exit? (İstasyon çıkışı nerede?)
Where is the taxi rank? (Taksi durağı nerede?)
Is this seat available? (Bu koltuk boş mu?)
‘Tickets, please’ (Biletler lütfen - bu, tren personeline yolculuk seyahat belgelerinizi göstermeniz için bir işarettir.)
‘Mind the gap’ (Aralığa dikkat edin - tren kapıları platformdan biraz uzakta açıldığında dikkatli olmanız için bir hatırlatma.)
Otobüs ile seyahat
Otobüsler geç kalabilir ve tüm otobüs duraklarında dijital gerçek zamanlı bilgiler bulunmaz. Bazen diğer yolculardan veya otobüs şoföründen yardım veya bilgi istemeniz gerekebilir.
I’d like a single / return ticket to ___. (___'e(a) tek yön / gidiş-dönüş bilet almak istiyorum.)
What time does the bus leave? (Otobüs saat kaçta kalkıyor?)
Does this bus go to ___? (Bu otobüs ___ adresine gidiyor mu?)
How long is the journey to ___? (___'ye yolculuk ne kadar sürer?)
Uçak ile seyahat
Bu anahtar kelime ve ifadelerden bazılarını tanımak isteyeceksiniz, böylece bir sonraki adımda nereye gitmeniz gerektiğini hızlı bir şekilde anlamak için bir havaalanında neye bakacağınızı bilirsiniz:
Passport control [UK] / Immigration [US] (Pasaport kontrolü [Birleşik Krallık] / Göçmenlik [ABD])
Bag check (Bagaj kontrolü - uçuştan önce bagajınızı bıraktığınız yer)
Baggage claim (Bagaj alımı - uçuştan sonra el bagajınızı aldığınız yer)
Gate (Kapı)
Terminal (Terminal)
Departures (Giden yolcu)
Arrivals (Gelen yolcu)
Customs (Gümrük)
Bonus ifade : 'Excuse me' (Affedersiniz)
Bu çok yönlü bir İngilizce deyimdir - ve anlaşılması gereken önemli bir deyimdir. Tek başına veya cümle başında kullanılabilir ve çeşitli anlamlara gelebilir. İşte bilmeniz gerekenler:
Bir soru sormadan önce birinin dikkatini çekmek için kullanabilirsiniz. Örneğin, “Excuse me, can you help me?” - “Affedersiniz, bana yardım edebilir misiniz?” diyebilirsiniz.
Tek başına kullanıldığında, sadece “Excuse me” demek özür dilemek anlamına gelir. Yanlış bir şey söylediğinizde veya kalabalık bir tren platformunda birine çarptığınızda kullanın.
Birinin ne söylediğini duymadıysanız veya tam olarak anlamadıysanız, bir soru tonlamasıyla söyleyin ve sizin için kendilerini tekrar etsinler.
Mutlu yolculuklar!