Uçmak İçin 5 Neden
Bazı insanlar uçmaktan çok korkar bazıları ise buna bayılır. Kimileri 12 saat uçuş boyunca uyur kimileri ise saatin geçmesi için ard arda 4 film izleyebilir. Malesef ben de bunlardan biriyim, uçakta bir saatten fazla uyuyamıyorum (bu koltuklar gerçekten çok rahatsız!) Uçuşlar sıkıcı olsa da gökyüzünde de eğlenebilmenin yolları ve yolculuğun tadını çıkarmak için birçok neden bulabilirsin. Yoksa bir bebek ağlamasına takılabilirsin, değil mi?
1.Bağlantını koparman için bir fırsat
Bugünlerde ne kadar sıklıkta telefonunu kapatıp, Whatsapp ve Instagram’dan çıkabiliyorsun? Her zaman birbirimiz ile iletişim içerisindeyiz, sürekli birşeyler paylaşıyoruz ya da konuşuyoruz. Uçak yolculuğu bunlardan uzaklaşmak için harika bir fırsat. Telefonunu kapatıp uyuyabilir, sohbet edebilir, uzun süredir eline almadığın dergilere göz gezdirip, müzik dinlemenin tadını çıkarabilirsin belki de bir program izleyebilir ya da hiçbir zaman vakit ayıramadığın Coldplay albümü dinleyebilirsin.
2. Yiyecekler şaşırtıcı derecede lezzetli (Özellikle acıkmışsan!)
Seni bilmem ama ben uçakta servis edilen küçük sandviçleri, atıştırmaları ve minik öğünleri çok seviyorum. Servis başladığında ben çoktan acıkmış ve susamış oluyorum ve peynirli sandviç ya da ilginç soslu (köri ya da peynirli? Kim bilir!) tavuklu makarna yiyiyorum.
3. Uçakta kiminle karşılaşacağını asla tahmin edemezsin
Uçakta yanındaki insanla ilgilenmeyip kendi işine bakmayı, uyumayı, birşeyler okumayı ya da müzik dinlemeyi tercih etsem de sonunda küçük bir gülümseme ya da biri iki laf ile uçaklarda donanımlı birçok insanla tanıştım. Hatta bir keresinde moda dünyasıyla ilgili hayal edemeyeceğim kadar çok şey öğrendim!
Aradaki buzları eritmek için birkaç başlangıç sorusu: İş için mi yoksa tatil için mi seyahat ediyorsun? Dünyadaki en sevdiğin yer neresi ( özellikle LA, Honolulu, Londra ya da Paris gibi havalı şehirlere uçuyorsanız)? Gideceğin yer hakkında hiçbir şey biliyor musun?
4.Büyük bir sona uzanan yolculuk
Uçmak güzeldir çünkü seni bir yerlere götürür. Gidiş uçuşu dönüşten daha eğlencelidir, tatilinin ilk gününde havaavalına gittiğin gün hissedilen o heyecanı seviyorum. Havaalanına sıra beklemek pek de eğlenceli olmasa da uçağa adımını atıp koltuğunu bulup o küçük pencereden baktığındaki duygu hiçbir şey ile değiştirilemez ve işte artık yolculuk başlamıştır!
5. Harika Fotoğraflar için müthiş Manzaralar (ve tabiki muhteşem anlar)
Los Angeles’a hiç sabah erkenden uçtun mu? Ya da Londra’ya sabah 8:00’de. Gerçekten etkileyici bir manzarayla karşılaşacaksın ve kesinlikle Instagram için bir ya da iki fotoğraf çekmelisin (tabii tekrar iniş yapıp internete bağlanınca paylaşabileceksen)! Büyüleyici günbatımlarını kaçırmamak için check-in yaparken cam kenarında bir yer seçmen şimdiye kadar aldığın en iyi karar olacak.