Malta'da yaşam her şehirde ufak farklılıklarla sürüyor. O nedenle Malta'daki yaşamı incelerken her bir şehire tek tek göz atmakta fayda var. Malta'daki yaşamı ve gezilecek yerleri Valetta ile incelemeye başlayalım.
Valetta, Malta Cumhuriyeti'nin başkenti. Şehir 1566 yılında Fransız bir soylu olan ve haçlı ordusuna ile birlikte Osmanlı saldırılarına karşı adayı koruyan Jean Parisot de la Valette tarafından kurulmuştur. Şehrin tarihi her zaman adanın durumu ile yakından ilişki olup Maltalı şövalyelerin adadan ayrılmasıyla gelen İngilizlerin etkisini de yapıların tasarımında görmek mümkün.
İkinci Dünya Savaşı sırasında şehir oldukça zarar görmesine rağmen hala Valetta'da gezilip görülecek birçok yer mevcut. Bunların başında şimdileri Malta Parlementosu olarak görev yapan Grand Master's Palace, muazzam bir iç tasarıma ve şövalyelerin anıt mezarlarına sahip olan St. John's co-Cathedral'i geliyor. Güneşli bir günde Barrakka Gardens (Barrakka Bahçeleri)'ni ziyaret edip liman manzarasının tadını çıkarmanızı öneririz. Fort Saint Elmo (St. Elmo Kalesi) 1551 yılında yine şövalyeler tarafından inşa edilmiş ve Türk kuşatması sırasında savunma amacıyla oldukça önemli bir görev görmüştür. Bunların dışında St. James Cavalier Hisarı da Valetta'da görmeniz gereken yerler arasında.
Marsaxlokk güneydoğu Malta'da geleneksel bir balıkçı kasabası. Tarihi antik Roma'ya kadar dayanan bu şehirde bu dönemden pek kalıntı kalmamış olmasına modern yapıların ve turizmin şehrin geleneksel görünümünü ele geçirmesine izin vermemiş. Pazar günü kurulan pazarda adanın en iyi balıklarını alabilir ya da restoranlarından birinde güzel bir yemek yiyebilirsiniz.
Cottonera içinde üç tane tarihi kasabayı Senglea, Vittoriosa (Birgu) ve Bormia (Cospicua) ile birlikte Roman ve Anglo-Sakson mimarisinden birçok eser barındıran bir şehir. Üç şehir olarak bilinen Cottonera'da her bir kasaba birbirine birbirine kısa bir mesafededir. Vittoriosa veya Birgu, Malta'nın ana liman şehirlerinden biri ve aynı zamanda 1565'deki Türk kuşatmasındaki zaferden sonra şehir şu anki adını almış.
Malta'da gidebileceğiniz en güzel yerlerden biri olan Fort St. Angelo bu şehirde. Yine Türk saldırılarını durdurmada çok önemli görev üstlenmiş bu kale 1979'a kadar kullanılmış. Aynı zamanda bu bölge Malta'da yüzebileceğiniz en güzel yerlerden biri olma özelliğini taşıyor.
Sliema birçok mağaza ve alışveriş merkezi ile oldukça merkezi bir şehir. St. Julians ile birlikte karşılıklı iki yarımada durumundalar.
Marsaskala, sahilin etrafında kurulmuş Malta'nın güneydoğusunda küçük bir kasaba. Doğusunda Ras iż-Zonqor ve güneyinde Ras il-Gżira yer alıyor. Güzel bir manzaraya sahip olan şehrin doğal güzellikleri de dikkat çekici. Roman termal banyoları, Roman yeraltı mezarları ve villaları görebilir ve St. Thomas kulesini ziyaret etmek isteyebilirsiniz.
Mdina, mimarisiyle ve geleneksel özellikleriyle Malta'nın antik şehirlerinden biri olma özelliği gösteriyor. Arapça'da duvarla örülmüş şehir anlamında gelen Mdina'nın kökleri Fenikelilerin dönemine kadar dayanıyor. Malta'nın tarihinde önemli bir yere sahip olan Mdina gezilip görülebilecek yerler arasında.
Malta'nın kuzeydoğusunda yer alan bu küçük köy tarlalar ve şarap yapımında kullanılan üzüm bağlarıyla çevrilmiş durumda. Burada yaşayan yerel halk daha çok tarımla uğraşıyor olup daha geleneksel bir hayat sürüyorlar. Yerel Malta lezzetlerini tatmak için Mgarr'a gidebilirsiniz.
Arapça'da çevre anlamına gelen Rabat, adını Mdina'nın çevresinde olmasından ve daha önceleri tek bir şehir olmasından alıyor. Birçok sanat eserini bulabileceğiniz bu şehirde yakın zamanda yenilenmiş ve yeni arkeolojik eserler eklenmiş Domus Romana adındaki müzeye gitmeyi unutmayın.
Bronz çağından kalma seramiklerin bulunmasıyla ilk yerleşimin antik çağlarda başladığını öğrendiğimiz bu şehirde bu döneme ait birçok eserin yanı sıra Roman kalıntıları da bulunuyor.
St. Paul's bölgesinde bulunan Buġibba, Valetta'dan 10 km uzaklıkta olup geleneksel Malta evlerini modern turizm köyleri ile birleştiren bir sahil şehri. Şehrin görünümü turizm nedeniyle yakın zamanda birçok değişikliğe uğramasına rağmen hala kısmen gelenekselliğini sürdürüyor. Yakınlardaki St. Paul's Bay (St. Paul koyu) sakin atmosferi ve harika manzarasıyla turistler için ideal bir yer.
Yukarıda saydığımız şehirlerde Malta'da yaşamak ya da İngilizce öğrenmek için gelenlere yönelik birçok konaklama imkanı mevcut.